EKA Grup Sigorta Aracılık Hizmetleri

Haberler

Hekime Zorunlu Sigorta

Hekimler, Tam Gün Yasası çerçevesinde, tıbbi kötü uygulama nedeniyle talep edilebilecek zararlara karşı 30 Temmuza kadar mesleki sorumluluk sigortası yaptıracak.

ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI NASIL İŞLEYECEK
  • Tüm uzmanlar, hekimler ve diş tabipleri sigorta kapsamında.
  • Kamu ve özel sektörde primin yarısını hekim kendi ödeyecek.
  • Diğer yarısı döner sermaye veya kurum bütçesinden karşılanacak.
  • Sigorta yaptırmayan her kişi için 5 bin TL idari para cezası kesilecek.
  • Uygulama esasları bakanlık görüşüyle Hazine tarafından belirlenecek.
  • Uygulamaya kanunun yasalaşmasından 6 ay sonra geçilecek.

Sigorta bilgileri tek havuzda toplanıyor

Hazine Müsteşarlığı, sigorta bilgilerinin tek merkezde toplanarak, sağlıklı fiyatlandırmanın sağlanması ve sahtekarlığın önlenmesini amaçlayan bir düzenleme hazırladı.

Hazine Müsteşarlığı'nın Sigorta Bilgi Merkezi Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelik ile Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği bünyesinde tüzel kişiliği haiz olarak kurulan Sigorta Bilgi Merkezinin işleyişine ve sigorta şirketlerinin bu konudaki yükümlülüklerine ilişkin esaslar düzenlendi. Buna göre merkezi İstanbul'da olmak üzere kurulacak Sigorta Bilgi Merkezi, şube açabilecek. Hayat, Hastalık/Sağlık, Trafik Sigortaları, Zorunlu Sigortalar ve Birlik görüşü alınmak üzere Müsteşarlıkça belirlenen sigortalara ilişkin veriler ilgili alt bilgi merkezleri nezdinde tutulacak. İlgili branşta ruhsat sahibi sigorta şirketleri alt bilgi merkezlerinin doğal üyesi olacaklar. Düzenleme kapsamında oluşturulacak Koordinasyon Komitesi, Hazine tarafından belirlenecek üyelik katkı paylarına ilişkin olarak Merkezde veri tabanı oluşturulan sigortalardaki yıllık toplam prim üretimlerine göre teklifte bulunacak. Düzenleme kapsamında oluşturulacak Sigorta Hasar Takip Merkezi, zorunlu sigortalar ve Birlik görüşü alınmak üzere Müsteşarlıkça belirlenen sigortalara ilişkin uygulama birliği sağlanması, sigorta sahtekarlıklarının önlenmesi, sigorta sistemine olan güvenin artırılması, sağlıklı fiyatlandırma ve hasar ödemesi yapılması, sigorta hasarları ve bunların ekspertizi ile ödemelerine ilişkin verilerin merkezi bir veri tabanında toplanması, bunların günlük olarak takibi ile bu verilerin belirlenen yetki düzeyine göre ilgili tarafların kullanımına sunulmasını sağlayacak. Üye sigorta şirketleri, Sigorta Bilgi Merkezi tarafından kendilerinden istenen tüm bilgileri, doğru ve eksiksiz olarak, belirlenen şekilde ve sürelerde Merkeze iletmekle yükümlü olacak. Sigorta Bilgi Merkezi faaliyetleri Hazine Müsteşarlığı tarafından denetlenecek. Hayat Sigortası Bilgi Merkezi, Sağlık Sigortası Bilgi Merkezi, Sigorta Hasar Takip Merkezi 1 Ocak 2009 tarihine kadar faaliyetlerine başlayacak

Hasarını Alamayan Sigortalının İmdadına Tahkim Komisyonu Yetişti

Kaynak: Hürriyet Gazetesi
Haber Tarihi: 05.04.2010

Sigortalı ile şirketler arasındaki uyuşmazlıkları çözmek için kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu’na şikayetler gelmeye başladı. Komisyon, sigorta şirketlerinin reddettiği hasarlarda tüketiciyi haklı bularak, hasarın tamamının ödenmesine karar verdi.

SİGORTA şirketi ile sigortalılar arasındaki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmak amacıyla kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu’nun, tüketici şikayetleri karşısında aldığı kararlar, sigorta sektöründe kafaları karıştırdı. Komisyon, sigorta şirketlerinin ‘ödemiyoruz’ diyerek, reddettiği hasarlarda, şirketleri haksız bularak, hasarın tamamının sigortalıya ödenmesine karar verdi.

Sigorta Tahkim Komisyonu Müdürü Metin Karacan, son üç ay içinde 49 ilden, 341 adet şikayet başvurusu yapıldığını belirterek, şikayetlerin ağırlıklı olarak trafik, kasko, sağlık ve hırsızlık sigortalarından kaynaklandığını söyledi. Başvuruda bulunan sigortalıların yüzde 90’ının, hasarın tamamının ödenmemesinden şikayetçi olduklarını ifade eden Karacan, “Komisyona yapılan şikayet başvurularının 286 tanesinde sigorta şirketleri, hasarın tamamını reddetmiş. Yani şirketler; sigorta genel şartları, özel şartları veya sigortacılık kanununu gösterip, hiçbir hasar ödemesi yapmamışlar. Bunun üzerine sigortalılar da bize şikayette bulunmuşlar” dedi.

Komisyona 341 şikayet geldi

Metin Karacan, bugüne kadar 341 başvurunun 76’sını sonuçlandırıp, mahkemeye gönderdiklerini de kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sonuçlandırdığımız 76 şikayetin, 33 tanesinde sigortalı, şirketin ödediği hasarı yeterli bulmayıp, bize başvurmuştu. Sigorta hakemleri bu dosyaları inceleyip, her iki tarafın da ortak noktada buluşacağı bir karar verdiler. 23 sigortalının şikayetini ise reddettik. İlginç olan bize yapılan 20 şikayet dosyasında, hasarın tamamının ödenmesine karar verdik. Oysa sigorta şirketleri bu hasarları reddederek, hiç ödememişler. Sigorta hakemleri ise sigortalının istediği miktarın yüzde 100’ünün ödenmesine karar verdi.”

Metin Karacan, “Sigorta şirketinin kanuna dayandırarak, reddettiği bir hasarda Sigorta Tahkim Komisyonu’nun tam tersi bir karar alması, sigortalıya haksızlık yapıldığı anlamına mı geliyor?” sorusunu ise, şöyle yanıtladı:

Sigorta hakemleri ilgileniyor

“Böyle değerlendirmemek lazım. Mahkemelerde her yıl 20 binin üzerinde sigorta davası görülüyor. Bunların da önemli bir kısmında sigortalılar haklı bulunuyor. Şirketler lehine de kararlar çıkabiliyor. Bu, tamamen kanunun yorumlanması ile ilgili. Tahkim Komisyonu’nun kararları mahkemeler aracılığı ile taraflara gönderiliyor. Tarafların karara uymaması halinde icra işlemi yapılabilecek. Komisyonun 40 bin TL’lik hasar rakamına kadar olan kararları kesin ve yargı yolu kapalı. 40 bin TL’nin üzerindeki kararlar içinse, gerek sigortalı gerekse de şirketler için yargı yoluna gidilebiliyor.”

Haksızlığa uğrayan Tahkim’e gidebilir

TÜRKİYE Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Genel Sekreteri Erhan Tunçay da, sigorta şirketlerinin hasarı reddetmesine karşın, Sigorta Tahkim Komisyonu’nun tam tersi kararla sigortalıyı haklı bulması ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Her sigorta branşının kendine has genel şartları var ve bu şartlar, hangi hasarların ödeneceğini, hangisinin ödenmeyeceğini belirler. Şirketler, bunları farklı yorumlayabilir. Ya da o hasarın, genel şartlar içine girmediğine kanaat getirebilir. Bazı genel şartlara baktığımızda, yoruma açık maddeler var. Birlik olarak, yoruma açık maddelerin netleşmesi için Hazine ile görüşüp, çalışmalar yürütüyoruz. Tahkim Komisyonu’nun kuruluş amacı da bu. Vatandaşın, haksızlığa uğradığı noktalarda devreye girip, uyuşmazlıkları hızla çözüme kavuşturmak.”

Yeni Türk Ceza Kanunu ve Kaza Tutanaklarında Kusur Oranının Tespiti” ile ilgili Türkiye Sigorta Ve Reasürans Şirketleri Birliği Tarafından Sektör Açıklaması Gerçekleştirildi

Kaynak: TSRŞB

Bazı yayın organlarında Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 179. maddesinin uygulaması ile Özel Sigorta Hukuku uygulamasının birbirine karıştırıldığı, bunun sonucu sigortacılığa ve sigorta şirketlerine karşı haksız yorumlarda bulunulduğu görülmüştür. Trafik Güvenliğini tehlikeye sokma başlıklı 179. maddede yer alan, kara, deniz, hava ve demiryolu, ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya mal varlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişinin iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişinin aynı şekilde cezalandırılacağına dair hükümler, ulaşım araçlarının kişilerin hayat, sağlık veya mal varlığı açısından tehlikeli bir şekilde kullanılmasının önlenmesi amacı ile düzenlenmiştir. Bu suçlar somut tehlikeye sokma suçu niteliğindedir.

Aynı Kanunun 180. maddesinde de, ulaşım araçlarının trafik güvenliğini taksirli tehlikeye sokacak şekilde kullanılması suç olarak kabul edilmiştir.

Bu maddelerden, özellikle 179. madde hükmünden hareketle, bazı yayın organlarında, bu konudaki “dava bitmeden, kusur oranı mahkeme tarafından belirlenmeden sigortadan para alınamayacağı” “mahkeme kararından sonra paranın alınacağı” sigorta şirketinin mahkeme sonuna kadar beş kuruş ödemeyeceği” gibi haksız ifadelerle, trafik sigortası uygulaması ile Ceza Kanununun suç saydığı uygulamanın birbiri ile karıştırıldığı ve şirketlerin töhmet altında bırakıldıkları görülmektedir.

2918 sayılı Trafik Kanununun 91. maddesi ile getirilen Zorunlu Trafik Sigortası, motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet veren araç işleteninin aynı kanuna göre doğan hukuki sorumluluğunu karşılamaktadır. İşleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü bir kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecektir.

Ceza Kanunu ile getirilen suçla, sigorta şirketinin işletenin sorumluluğunu karşılayan trafik sigortası uygulaması birbirinden farklıdır. Ceza Kanunundaki uygulama için zarar meydana gelmesine dahi lüzum yoktur. Kanunda bizatihi aracın tehlikeli kullanılması yasaklanmıştır. Benzeri bir suç eski Ceza Kanunun 565. maddesinde de mevcuttur.

Diğer yandan Trafik Kanununun 81 ve müteakip maddelerinde trafik kazalarında kazanın oluş nedenlerini ve delillerini belirleyerek trafik kazası tespit tutanağı düzenlemek yetkisi trafik zabıtasına verilmiştir. Bu konudaki 83. maddede, karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşmaları halinde, fiil başka bir suç oluşturmuyorsa kovuşturmanın yapılmayacağı belirtilmiştir. Ayrıca 81. maddede maddi hasar meydana gelen kazalarda, kazaya dahil kişilerin, yetkili ve görevli kişinin gelmesine lüzum görmezlerse, bunu aralarında yazılı olarak saptamak suretiyle kaza yerinden ayrılabilmelerine imkan tanınmıştır. Bu hükümler çerçevesinde, trafik zabıtasının trafik kazasına el koyma yetkisi ve yükümlülüğü özellikle bedeni zararlara neden olan kazalarda devam etmektedir. Bu hükümler, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 152 ve 156. maddelerinde de açıkça tekrarlanmıştır ve yürürlüktedir. Ayrıca, yönetmeliğin 156. maddesinde “Tutanak düzenleyenler, taraflar için kusur oranını belirtirler” hükmü yer almaktadır.

157. maddede Trafik kazalarında asli kusurlu sayılan haller ve sürücü kusurlarının tespitine dair usul ve esaslar belirlenmiştir. Kaza mahalline göre kaza tespit tutanağı tanzimine yetkili bulunan polis veya jandarmanın saptadığı kusurlar, tarafları bağlayıcı değildir. Açılacak bir davada aksinin ispati mümkün olmakla beraber, Trafik mevzuatının uygulanmasına engel bir husus da yoktur.

Bu nedenlerle, sigorta tazminatının alınabilmesi için mahkemeye gidilmesi, dava sonucunun beklenilmesi, mahkeme tarafından kusur oranı saptanmadan sigortadan para alınamaması gibi yorumlar, sigorta şirketlerinin şimdiye kadar kaza tespit tutanağını dikkate alarak yaptığı uygulamalarla bağdaşmamaktadır. Nitekim, Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesinde; sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası (Trafik Sigortası) sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemekle yükümlü tutulmuştur.

Sigortacılık hizmet sektörüdür. Bu hizmetin en iyi şekilde yürütülmesi, güven unsurunun sağlanması ve sigorta şirketinin başarıya ulaşabilmesi için şarttır. Aksi tutum sigorta şirketinin her bakımdan aleyhine olacaktır.

Arz edilen bu nedenlerle, Yeni Türk Ceza Kanununun getirdiği düzenlemelerin Trafik Kanunu ve sigortası uygulamasında değişikliğe neden olmadığını, sigorta şirketlerinin özel sigorta hukuku hükümleri çerçevesinde tazminatları ödeyecekleri düşünülmektedir. Bu görüşlerimiz yorumda bulunan yazarlara da gönderilecektir.

Konuya ilişkin olarak Genel Sekreterlikçe, Emniyet Genel Müdürlüğü nezdinde bizzat yapılan temaslarda, yetkililer, Cumhuriyet Savcılarının, Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin ihlaline ilişkin suçların ve her türlü kaza ile ilgili evrakların kendilerine intikal etmesini istediklerini, bu nedenle, trafik kazalarında, kusurun saptanmasının Emniyetin insiyatifinde olmadığını, Cumhuriyet Savcılarına intikal eden olaylar sonucu kusurun yargı yolu ile belirlenmesi durumunda kılındığını ifade ettiler. Ayrıca bu uygulamanın her yerde aynı olmadığını ve bir kısım savcıların kaza ile ilgili evrak ve kusur tespit oranı konusunda ısrarlı olmadıklarını, bunun da Emniyet Teşkilatının işini zorlaştırdığını, Adalet Bakanlığı'na TCK 179. maddesinin uygulamada ciddi sıkıntılar yaşatacağı, vatandaşın bu konuda mağdur olacağı ve yaşanan sıkıntılar ile ilgili yazılar yazıldığını, ancak henüz anılan Bakanlık'dan net görüş alınamadığını belirttiler.

Usulüne uygun tutulacak kaza tespit tutanağı ve diğer gerekli belgeler paralelinde hasarın şirketlerce değerlendirilmesi ve hak sahibi ile mutabakatlaşma suretiyle tazminat ödemesine devam edilmesinin mevzuata uygun olduğu görüşü ile bu uygulamayı değiştirecek bir tutum içine girilmemesini teminen, ayrıca sayın Adalet Bakanı'na ve Adalet Bakanlığı'na, Sayın İçişleri Bakanı ile İçişleri Bakanlığı'na Birliğin bu görüşlerini aksettiren birer yazı sunulacaktır.

Üyelerimizin bilgilerine sunulur.

Saygılarımızla,

TÜRKİYE SİGORTA VE REASÜRANS ŞİRKETLERİ BİRLİĞİ

5 Milyon Araç Trafikte Sigortasız

Kaynak: Ege'de Sigorta Dergisi
Haber Tarihi: 01.09.2009

TRAFİK sigortasında sigortasızlık oranı artıyor. Trafik Sigortaları Bilgi Merkezi'nden (TRAMER) yapılan açıklamada, zorunlu olmasına karşın trafikte seyreden araçların bir kısmının trafik sigortasını yaptırmadığına değinildi. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan Nisan 2009 araç verileri ile sigorta poliçe sayısı mukayese edildiğinde 2008 yılında yüzde 24.48 olan sigortasızlık oranını 2009'un nisan ayında yüzde 25.68'e çıktığının vurgulandığı açıklamada, bu yılın Ocak-Nisan döneminde trafik sigorta sı poliçe adedinin 10.3 milyon olmasına karşın, tescilli araç sayısının 13.9 milyon olduğu belirtildi. TRAMER'den yapılan açıklamada, 3.5 milyon aracın trafik sigorta sı olmadan trafikte dolaştığı kaydedildi. Açıklamada, şu görüşlere de yer verildi: "2008 yılının Ocak-Nisan dönemi verilerine bakıldığında yürürlükteki trafik sigorta sı poliçe adedi 10 milyon 77 bin adet iken, tescilli araç adedi 13 milyon 311 bindi."